Englaka (engkalak); benzersiz sıra dışı tropikal bir meyvedir. Bu pek de aşina olmadığımız meyve Güneydoğu Asya’ya özgüdür. Tayvan, Filipinler, Çin, Endonezya ve Malezya’daki yerel pazarlarda sıkça rast gelinen bu meyvenin dünyada ise tanınırlığı henüz oldukça azdır.
Meyveler pürüzsüz, parlak pembe kabuğa sahiptir. Büyük yeşil bir kapağı ve biraz avokadoyu andıran tadı vardır. Meyveler ebat olarak bir hayli ufaktır.
Genellikle hasat zamanı sonbaharın sonundan kışa kadar sürmektedir.
Latince ismi: Litsea garciae
Englaka meyvesi tipik olarak çiğ olarak tüketilmemektedir. Bunun yerine pembe rengi beyaza dönene kadar sıcak suda bekletilir ve daha sonra tüketilir.
Beyaz kısım yenebilir, bu kısım tüketilirken özellikle ilave tuz eklenmesi tavsiye edilir.
Engkala meyvesinin lezzeti genellikle uzak bir akrabası olan avokado ile kıyaslanır ve hatta “Borneo avokado” da meyvenin bir diğer adıdır
Ancak bu meyve, avokadonun kullanıldığı bir guacamole sos tarifinde iyi bir ikame değildir.
Tadı, büyük bir kaşık dolusu ekşi krema veya ayran yemek gibidir. Oldukça yumuşak ve sütlüdür. Çok doyurucu ve bazı damak tatları için biraz fazla zengin bir aromadadır.
Ancak veganlar ve laktoz intoleransı olanlar için engkala, çok değerli bir süt ikamesi olabilir ve sağlıklı bir alternatif sunar.
Vücuttaki sıvı seviyelerini dengelemek için potasyum ve iltihaplanmayı azaltırken bağışıklık sistemini güçlendirmek için C vitamini kaynağıdır.
Meyveler ayrıca sindirim sistemini düzenlemek için lif, güçlü kemikler ve dişler oluşturmak için kalsiyum, kan dolaşımı yoluyla oksijen taşınması için hemoglobin proteinini geliştirmek için demir ve manganez, fosfor, çinko, magnezyum ve bakır gibi diğer besinleri sağlar.
Engkalak, vitamin ve minerallerin ötesinde, genel vücut sağlığını korumak için hücreleri serbest radikal hasarına karşı koruyan antioksidanlar da içerir.
Meyveler yumuşakken tüketilir ve meyveleri yumuşatmanın üç ana yöntemi vardır:
İlk ve en yaygın hazırlık, meyveleri birkaç dakika sıcak suya batırmaktır. Yumuşadıktan sonra meyvelere tuz serpilir ve yenir.
Meyvenin Kabuğunun ve tohumunun (çekirdek) tüketilmediğine dikkat etmek önemlidir.
Engkalakı hazırlamanın ikinci yöntemi, eti elle yumuşatmak için meyveye bir kaşıkla vurmak veya eller arasında yuvarlamaktır. Meyveler ayrıca tuza atılabilir ve karışımda yirmi dakika bekletilebilir.
Yumuşatılmış Engkalak, Güneydoğu Asya’da geleneksel olarak öğle yemeğinde pirinçle birlikte tüketilir ve lezzeti arttırmak için ara sıra soya sosuyla karıştırılır.
Meyveler ayrıca olgunlaşmamışken salamura edilebilir ve uzun süreli kullanım için saklanabilir.
Engkalak meyveleri, en iyi kalite ve lezzet için olgunlaştığında hemen tüketilmelidir. Serin ve kuru bir yerde birkaç gün kadar saklanabilir.
Bilgilendirici makalelerimizden, güncel ürün ve fiyat listelerimizden, kampanyalarımızdan haberdar olmak için bültenimize abone olabilir ve instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.
Diğer Blog Yazılarımıza Göz Atın!
Elma sirkesi, sindirimi destekleyen, kan şekerini düzenleyebilen ve bağışıklık sistemine katkı sağlayabilen doğal bir fermantasyon…
Oyster sos (İstiridye sosu), Uzak Doğu mutfağında sıkça kullanılan, koyu renkli ve umami açısından zengin…
At kuyruğu otu, silika ve mineraller açısından zengin bir bitkidir. Geleneksel tıpta kemik sağlığı, saç…
Sarı kil, doğal mineraller açısından zengin bir kil türüdür ve cilt bakımında, saç bakımında ve…
Kav mantarı (Fomes fomentarius), halk arasında "ağaç mantarı" veya "çakmak mantarı" olarak da bilinir. Genellikle…
Çemen otu (Trigonella foenum-graecum), mutfaklarda baharat olarak kullanıldığı gibi, geleneksel tıpta da birçok sağlık sorununa…