Sezgisel beslenme yediklerimizle ve bedenimizle barışmamızı, bu konuları takıntı haline getirmekten kaçınmamızı ve yediklerimiz konusunda sezgilerimize, duygularımıza güvenmemiz gerektiğini söyleyen bir yaşam biçimidir.
Günümüzde çeşit çeşit beslenme tarzları vardır. Fakat sezgisel yöntem onlardan birkaç biçimde ayrılır.
Öncelikle sezgisel beslenme bir diyet programı değil bir yaşam biçimidir!
Sezgisel beslenmede yasaklar yoktur. “Bunu asla tüketmemelisin”, “Bu seni şişmanlatır”, “O yiyecekler seni kanser eder” gibi korku dolu cümle ve düşüncelerden uzaktır.
Bu gibi düşüncelerin; bazı besin gruplarını, atıştırmalıkları tamamen ve zorla hayatımızdan çıkarmayı amaçlayan diyetlerin sürdürülebilir olmadığını savunan bir bakış açısına sahiptir.
Kahvenin yanında yemek istemene rağmen ince bir dilim pasta yemekten kaçın, kahvaltıda canının çektiği bir dilim mis gibi kokan ekmekten kaçın, ikram edilen böreğin tadına bakmaktan kaçın… derken kişi kendini bir kafesin içinde buluverir. Bu kafes zamanla kişiye çok dar gelir ve patlayıverir. Bu patlamanın sonuçlarını sanırım hepimiz biliyoruzdur. Çıldırmışcasına yiyeceklere, abur cubura saldırmak; dürtüsel bir biçimde yemek yemek ve ardından gelen yoğun pişmanlık. Ta ki yeni bir diyet keşfedene ve kendini kısıtlamaya başlayana kadar. Çoğu insanın deneyimlediği içinden çıkılması güç bir kısır döngü değil mi bu?
Sezgisel beslenme yukarıda bahsettiğimiz döngüyü kırmayı, vücudumuzla ve tüm yediklerimizle barışmamızı amaçlar. Temelini Budist öğretiden alır.
Yapılacaklar basittir: Vücudunuzun ne isteğine kulak verin!
Canınız istiyorsa bir şeyleri yemekten çekinmeyin.
Yemek yeme deneyiminiz boyunca sezgilerinize, isteklerinize ve fiziksel ipuçlarınıza kulak verin.
Yediklerinizin kokusuna, lezzetine, görüntüne odaklanın.
Yemek yemeyi bir ritüel gibi düşünebilirsiniz. Sakin, acelesiz olun.
Yediklerinizi iyi ya da kötü olarak sınıflandırmaktan vazgeçin. Bu sınıflandırmadan uzaklaşmak sizi yedikten sonra gelen suçluluk duygusundan arındıracaktır.
Vücudunuzun söyledikleri çok önemlidir! Ona aç olup olmadığını sorun, yemeğin ortalarına doğru biraz durun ve ne kadar aç olduğunuzu fark edin. Bunu yapmak sizi doyduktan sonra dahi yemek yemeye devam etmekten alıkoyacaktır.
Tartıyla aranıza mesafe koyun. Günlük olarak tartılmak size bir şey kazandırmaz ama sizden bir şeyler alıp götürebilir. Örneğin bedeninize, kendinize dair iyi düşünceleri ve hisleri!
Sezgisel beslenme ile amaçlanan en önemli şeylerden biri de duygusal beslenmeden vazgeçmektir. Çoğu insan sıkıldığında, üzüldüğünde, depresif olduğunda, sıkıldığında yiyeceklere sarılır. Yani yiyecekler ile duygularını doyurmaya çalışır. Oysa bu imkansızdır. Bu gibi olumsuz ruh haline sahip olduğunuzda yiyeceklere sarılmaktan vazgeçmeyi öğrenmek gerekir.
Yiyecekler yerine egzersize, meditasyona ya da yiyecekler dışında sizi mutlu eden ne varsa ona yönelin!
Yiyecekler yalnızca fiziksel açlığımızı bastırmak içindir, duygusal açlığımızı bastırmak için başka yollar aramalıyız.
Sezgisel beslenmeyi özetleyecek olursak; ne yiyeceğinizi nasıl, ne kadar ve ne zaman yiyeceğinizin kararını sezgilerinize ve bedeninize sorun. Başka insanların, kuralların bu konuda söyledikleri onun söyledikleri kadar önemli olmadığını fark edin. Dışarından gelen olumsuz fikirlerin ve aşırı kısıtlamaların sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Kendinize karşı acımasız olmayı seçmeyin.
Her zaman kendinizle bu konuda iletişimde olun. Açken yiyin ve doyduğunuzda yemeyi bırakın.
Bilgilendirici makalelerimizden, güncel ürün ve fiyat listelerimizden, kampanyalarımızdan haberdar olmak için bültenimize abone olabilir ve instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.
Zeytinyağı, sağlıklı yaşamın önemli bir parçası olmasına rağmen, piyasada sahte ürünlerle karşılaşma riski bulunmaktadır. Sahte…
Rujların sağlığa zararlı olup olmadığı, içeriklerinde kullanılan maddelere ve kullanım alışkanlıklarına bağlıdır. Doğal ve kaliteli…
Lip balm doğru şekilde kullanıldığında dudak sağlığı için faydalıdır. Ancak aşırı kullanım, psikolojik bir alışkanlık…
Brassaiopsis glomerulata, özellikle Güneydoğu Asya’da, Vietnam ve Çin gibi bölgelerde yetişen bir bitki türüdür. Araliaceae…
Butea superba, Güneydoğu Asya’da, özellikle Tayland, Vietnam ve Hindistan gibi ülkelerde yetişen bir bitkidir. Fabaceae…
Huanarpo Macho tozu, Peru'nun yerli halkı tarafından yüzyıllardır kullanılan bir bitkisel takviye olup, Jatropha macrantha…