Sürekli yorgun hissediyorum diyenlerden misiniz?
Aslında bu sorun toplumda o kadar yaygın ki!
Sağlıklı genç yetişkinler, yetişkinler ve ileri yaştaki kişiler dahil olmak üzere toplumun yaklaşık üçte biri genel olarak uykulu veya yorgun hissettiklerini söylüyor!
Geçmek bilmeyen sürekli yorgunluk hissi ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Ancak genellikle bu sorunun kaynağı basit yaşam alışkanlıklarımızdaki bozukluklardır.
Bu sorunları çözmek ise çoğu zaman zor bile değildir!
Haydi gelin sürekli yorgunluk hissinin olası nedenlerine ve bu sorun ile nasıl baş edebileceğimize bir göz atalım.
Çok Fazla Karbonhidrat Tüketmek
Geçmek bilmeyen yorgunluk ve halsizlik hissinin kaynağı yediklerinizde saklı olabilir.
Gün içinde vücuda gereğinden fazla miktarda rafine karbonhidrat almak yorgun hissetmeyi tetikleyicidir.
Rafine karbonhidratlar ve şeker kan şekeri seviyelerindeki ani artış ve ardından gelen düşüşe neden olur. Bu da kendinizi yorgun hissetmenizin asli sebebi olabilir.
Karbonhidratın aksi biçimde kronik yorgunluk ile baş etmenizde size yardımcı olabilecek gıdalar da vardır.
Bamya ve bamya tohumu ile palamut ve benzeri balık türleri bu gıdaların başında gelir.
Genel olarak da gün içinde şeker ve rafine karbonhidratlı gıdalar yerine sebze ve baklagiller gibi lif açısından zengin besinleri tercih etmek yorgunluk ile baş etmede destek sağlar.
Yeterince Uyumamak
Yeterince gece uykusu uyumamak, yorgunluğun en belirgin nedenlerinden biridir.
Kaliteli bir uykuyla geçen bir gecenin ardından genellikle yenilenmiş, uyanık ve enerjik hissederek kalkarız.
Kaliteli bir gece uykusu ise ortalama yedi saat uykuyu gerektirir.
Dahası beynin uyku döngüsünün beş aşamasının hepsinden geçmesi için uyku kesintisiz olmalıdır.
Yeterli uyku uyumanın yanı sıra düzenli bir uyku rutinini sürdürmek de yorgunluk hissini önlemeye yardımcı olur.
Uykunun miktarını ve kalitesini artırmak için her gece aşağı yukarı aynı saatte yatmak, uyumadan önce meditasyon ve benzeri aktivitelere zaman ayırmak ve gün içinde aktif olup, olabildiğince hareket etmek akıllıca olabilir.
Hareketsiz Bir Yaşam Sürdürmek
Hareketsizlik, düşük enerjinin ve bitkinlik hissinin temel nedeni olabilir.
Ancak bitkin hisseden çoğu kişi hareket edemeyecek, spor yapamayacak kadar yorgun ve halsiz olduğundan da şikayetçidir.
Fakat unutulmamalıdır ki fiziksel aktivitedeki minimum artış bile yorgunluk hissinden kurtulmada fayda sağlayabilir.
Örneğin,
Gıda Alerjileri
Gıda intoleransı tipik olarak ciltte kızarıklık, sindirim sorunları, burun akıntısı veya baş ağrısı gibi semptomlara neden olur.
Ancak yorgunluk da genellikle gözden kaçan yaygın bir semptomdur.
Yorgunluğa neden olan en yaygın gıda alerjilerinin başında glüten, süt ürünleri, yumurta, soya ve mısır alerjisi bulunur.
Yeterince Kalori Almamak
Gerekenin çok altında kalori alımı da yorgunluk ve bitkinlik hissine neden olur.
Vücuda çok az kalori alındığında vücut, enerjiyi korumak için metabolizmayı yavaşlatır ve bu da potansiyel olarak yorgunluğa neden olur.
Çoğu insan metabolik bir yavaşlamayı önlemek için günde en az 1.200 kaloriye ihtiyaç duyar.
Bu miktar
Yüksek Stres Seviyesi
Kronik stres, enerji seviyeleri ve yaşam kalitesi üzerinde derin bir etkiye sahiptir.
Ayrıca strese karşı sizin özgün tepkiniz de ne kadar yorgun hissettiğinizi etkileyebilir.
Stresi yönetmek için stratejiler geliştirmek, tamamen bitkin hissetmeyi önlemeye yardımcı olabilir.
Yorgun ruh hali
Enerji İçeceği Bağımlılığı
Popüler enerji içecekleri tipik olarak
Bu içecekler özellikle yüksek kafein ve şeker içerikleri ile geçici bir enerji artışı sağlar. Ancak bu kısa süreli etki ortadan kalktığında yani kafein ve şekerin etkileri geçtiğinde yorgunluk hissi misli ile geri döner.
Bu içeceklerin tüketimini kademeli olarak azaltmak ve belki de sonlandırmak kronik yorgunluk hissinden kurtulmada etkili olabilir.
Eğer enerji içecekleri tüketmeye devam edecekseniz, bu içecekleri günün öğleden önceki döneminde tüketmek akıllıca bir karar olabilir.
Aynı şekilde kahve ve diğer kafeinli içeceklerin tüketimini öğleden önceki saatler ile sınırlı tutmak yorgunlukla baş etmede basit ama etkili bir yöntem olabilir.
Susuz Kalmak
Birkaç farklı bilimsel çalışmaya göre; hafif derecede susuz kalmanın bile daha düşük enerji seviyelerine ve konsantre olma yeteneğinin azalmasına yol açabileceğini ortaya konmuştur.
Günde kaç bardak su içmek gerektiği
Ortalama olarak içilmesi gereken su miktarı ise günlük olarak 8 bardak civarıdır.
Bilgilendirici makalelerimizden, güncel ürün ve fiyat listelerimizden, kampanyalarımızdan haberdar olmak için bültenimize abone olabilir ve instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.
Diğer Blog Yazılarımıza Göz Atın!
Sığla Yağı Yabani Kekik İç Pikan Cevizi Günlük Reçinesi Yerel Tohumlar Tahin Susam Ezmesi Günlük Buhuru Enerji Temizliği Gökova Susamı Kantaron Yağı Adaçayı Üzerlik Tohumu
Butea superba, Güneydoğu Asya’da, özellikle Tayland, Vietnam ve Hindistan gibi ülkelerde yetişen bir bitkidir. Fabaceae…
Huanarpo Macho tozu, Peru'nun yerli halkı tarafından yüzyıllardır kullanılan bir bitkisel takviye olup, Jatropha macrantha…
Kimyonun Diğer Adı Nedir? Kimyon, bilimsel adıyla Cuminum cyminum olarak bilinir. Türkçede "kimyon" olarak anılsa…
Tantra Felsefesi Nedir? Tantra felsefesi, kökleri Hindistan’a dayanan kadim bir öğreti olup, beden, zihin ve…
Cyanocobalamin, B12 vitamini olarak bilinen suda çözünen bir vitaminin sentetik bir formudur. B12 vitamini, vücudun…
Bryonopsis Laciniosa (Shivlingi) Nedir? Bryonopsis laciniosa, halk arasında Shivlingi Beej olarak bilinen, özellikle Hindistan'da geleneksel…