Hume Giyotini Nedir?

Hume Giyotini, İskoç filozof David Hume’un ahlak felsefesi alanındaki önemli bir kavramıdır. Hume’un “A Treatise of Human Nature” (İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme) adlı eserinde ortaya attığı bu kavram, normatif ifadelerin (ne olması gerektiğine dair) ve betimleyici ifadelerin (ne olduğuna dair) birbirinden ayrılması gerektiğini belirtir. Bu ayrım, etik ve ahlak felsefesi tartışmalarında merkezi bir rol oynamaktadır.

Hume Giyotini’nin Temel Kavramları

  1. Betimleyici İfadeler (Descriptive Statements):
    • Bu ifadeler, dünyadaki olgular hakkında bilgi verir. “Ne olduğu” ile ilgilidir. Örneğin, “İnsanlar su içer” gibi bir ifade betimleyicidir çünkü bir olguyu tanımlar.
  2. Normatif İfadeler (Normative Statements):
    • Bu ifadeler, nasıl davranmamız gerektiği, neyin doğru ya da yanlış olduğu hakkında yargılarda bulunur. “Ne olması gerektiği” ile ilgilidir. Örneğin, “İnsanlar su içmelidir” gibi bir ifade normatiftir çünkü bir davranış kuralı önerir.

Wabi-Sabi: Mükemmelliğin Güzelliği

Hume Giyotini’nin Ana Mesajı

Hume, betimleyici ifadelerden normatif sonuçlar çıkarmanın mantıksal olarak geçerli olmadığını savunur. Bu, “olandan olması gerekenin çıkarsanamayacağı” anlamına gelir. Bir başka deyişle, bir şeyin nasıl olduğunu söylemek, onun nasıl olması gerektiği konusunda bir bilgi vermez. Hume, bu geçişi “doğalistik yanılgı” olarak adlandırır ve bunu mantıksal bir hata olarak görür.

Hume’un İddialarının Ayrıntıları

Hume, bu iddiasını şöyle açıklar:

  • Birçok filozof, doğal dünya hakkında gözlemler yaparak normatif sonuçlara varmaya çalışır. Örneğin, doğada belirli bir düzen veya işleyiş olduğu gözlemlenebilir ve bu gözlemlerden belirli etik sonuçlar çıkarılabilir.
  • Ancak Hume, doğrudan gözlemden normatif bir sonuç çıkarmanın geçerli olmadığını belirtir. Yani, bir şeyin “olması” onun “olması gerektiği” anlamına gelmez.

Örnekler ve Uygulamalar

  1. Örnek: İnsan Davranışı
    • Betimleyici: “İnsanlar genellikle bencilce davranırlar.”
    • Normatif: “İnsanlar bencilce davranmamalıdır.”
    • Hume’a göre, birinci ifadeden ikinci ifadeyi çıkarmak mantıksal olarak geçersizdir. Sadece insanların nasıl davrandığını bilmek, onların nasıl davranması gerektiği hakkında bir yargıda bulunmak için yeterli değildir.
  2. Örnek: Doğa ve Etik
    • Betimleyici: “Doğada hayvanlar hayatta kalmak için birbirlerini avlar.”
    • Normatif: “İnsanlar da hayatta kalmak için birbirlerini avlamalıdır.”
    • Burada, doğadaki bir olguya dayanarak bir etik kural önermek, Hume’un giyotinine göre geçersizdir.

Hume Giyotini’nin Felsefi Önemi

Hume Giyotini, ahlak felsefesinde önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu kavramın önemi birkaç noktada öne çıkar:

  1. Ahlakın Temeli:
    • Hume’un bu ayrımı, ahlakın ve etik kuralların kökeni ve doğası hakkında temel soruları gündeme getirir. Ahlaki kuralların nesnel bir temeli olup olmadığı ve bu kuralların nereden türetildiği konusunda önemli tartışmalara yol açar.
  2. Doğalistik Yanılgı:
    • Hume’un doğalistik yanılgı olarak adlandırdığı bu geçiş, birçok etik teorinin ve normatif ahlak anlayışının gözden geçirilmesine neden olmuştur. Filozoflar, normatif yargıların geçerliliğini ve kaynağını yeniden değerlendirmek zorunda kalmıştır.
  3. Felsefi Disiplinler Arasında Ayrım:
    • Bu kavram, betimleyici bilimlerle normatif felsefe arasında keskin bir ayrım yapma gerekliliğini vurgular. Bilimsel gözlemler ve ahlaki yargılar arasında nasıl bir ilişki olduğu konusundaki tartışmaları derinleştirir.

Eleştiriler ve Tartışmalar

Hume Giyotini, birçok filozof tarafından tartışılmış ve eleştirilmiştir:

  1. Kant ve Deontolojik Etik:
    • Immanuel Kant, ahlakın temelinin rasyonel ve evrensel prensiplerde olduğunu savunarak Hume’un görüşlerine karşı çıkar. Kant’a göre, ahlak yasaları rasyonel düşünceyle belirlenebilir ve doğal gözlemlerden bağımsızdır.
  2. Çağdaş Tartışmalar:
    • Modern etik teorilerde de Hume’un giyotini önemli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bazı filozoflar, Hume’un ayrımının aşırı katı olduğunu ve betimleyici ifadelerden bazı normatif sonuçların çıkarılabileceğini savunur.

Hume Giyotini, ahlak felsefesinde temel bir kavram olarak, betimleyici ifadelerle normatif yargılar arasındaki ayrımı vurgular. David Hume, bu ayrımın mantıksal ve felsefi önemini ortaya koyarak, ahlak ve etik teorilerinin yeniden değerlendirilmesine katkıda bulunmuştur. Bu kavram, ahlak felsefesi, epistemoloji ve bilim felsefesi gibi alanlarda süregelen tartışmalara ışık tutar ve filozofların ahlaki yargıların kaynağı ve geçerliliği konusundaki düşüncelerini şekillendirir.

Kintsugi Felsefesi Nedir? Kintsugi Sanatı Nasıl Yapılır?

Bilgilendirici makalelerimizden, güncel ürün ve fiyat listelerimizden, kampanyalarımızdan haberdar olmak için bültenimize abone olabilir ve instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.

Diğer Blog Yazılarımıza Göz Atın!

Sığla Yağı Yabani Kekik İç Pikan Cevizi Günlük Reçinesi Yerel Tohumlar Tahin Susam Ezmesi Günlük Buhuru Enerji Temizliği Gökova Susamı Kantaron Yağı Adaçayı Üzerlik Tohumu 

 

    Kargo hesapla